İnatla, Umutla, Kol Kola

İNATLA, UMUTLA, KOL KOLA!

Çağımız hastalıkların, pandemilerin, afetlerin, yangınların, sellerin, ekolojik yıkımın çağı…

Öte yandan tüm bu krizlerin üstesinden gelebilmek için seferber olan, insanların yaşamını hastalıklardan kurtaracak aşıları icat eden, depreme dayanıklı bina yapmayı sağlayan mühendislik tekniklerini geliştiren aklın, bilimin ve belki de en önemlisi, pandemide sağlık emekçileri kullanabilsin diye üç boyutlu yazıcılarla evinde yüz siperliği üreten, bir afetle her şeyini kaybedenlere hiç düşünmeden el uzatan dayanışmanın çağı.

Sözün kısası, zamanların en kötüsündeyiz ve zamanların en iyisinde… Birlikte yaşıyoruz iyiyi de kötüyü de, güzeli de çirkini de.

Bizi bir araya getiren ise zorluklarla başa çıkma kararlılığımız, aydınlık yarınlara olan inancımız ve kötüyü iyi yapmaktaki inadımız.

Bu dönüşümün ancak el ele vermekle, kolektif iradeyi gerçekleştirmekle ve insanları alan-veren ilişkisinden çıkartıp eşitlikçi dayanışma kültürünü yeşertmekle mümkün olabileceğini biliyoruz.

Hastalıklarla boğuşanlara seslenirken,

Biraz daha sabır, biraz daha inat.

Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat

demişti Nazım Hikmet, inat’la hayat’ı birbiriyle bağdaştırarak.

Biz de Nazım’dan ilham alarak, bizi insan kılan şeyin yaşamda inat etmek olduğu bilinciyle yola çıkıyoruz.

 

İnatla, umutla, kol kola yürüyeceğimiz bu yolda sen de inadımızı paylaşmak istiyorsan aramızda yerin hazır.

 

Gel, uzat elini.